3 Haziran 2010 Perşembe

KÖTÜLER , KARALAR ve GALEKTERSİZLİKLER




Sinir sinire karıştı, neye sinirleneceğimi şaşırdım! İsrailin ve Amerika'nın yediği boklar zaten 3 günümü götürdü. Şimdi bizim içimizdeki ahlaksızlar devreye girdiler anlaşmışcasına.

Yarım saat önce CNN-Türk'te (Zaten bu kanalın da nemenem bir oluşum olduğunu çözemedim ama fecii halde kızdırıyor beni. Amerikan mısın, Doğan mısın, sol musun ne boksun söyle de kurtulalım.) iki eski dışişleri bakanı Mümtaz Soysal ve Murat Karayalçın , konuklar bir programda. (İkiliye bak, bu kadar olur, dış politikada uzmanmış bu gençler :)başka bir cenahtan bi kişi koyamayacak kadar mı taraflı ve korkaksın abe Doğan'ın şüpheli çocuğu?) Programın dayanabildiğim giriş kısmından 2

örnek vereceğim. Pek sevgili uzmanımız Mümtaz bey akil bir insan tipinde söze bu oluşumun hükümet tarafından organize edilmeyen tamamen bir sivil girişim olduğunu söyledikten hemen sonra da ölenlerin suçunun hükümette olduğunu, o filonun gitmesine neden izin vermemesi gerektiğini belirtiyor. Ulen bari bunu aynı cünle içinde söyleme. Gülemiyorum bile, kasıldım kaldım.

Sonra pek değerli siyasetçilerimizden sayın Karayalçın'a, programın sunucusu, dünyanın her yerinde ve memleketimizde Erdoğan'a çokça destek olduğunu, halkın çoğunluğunun Türkiye'nin yumruğunu uluslararası arenada masaya vurduğunu düşündüklerini iletiyor ve yorumunu soruyor. Engin yorum ve hitabet sanatı sahibi Murat bey de beni koparan cümleleri sıralıyor. Tam hatırlamıyorum, mealen: " Masaya vurmak böyle mi olur, bu (RTE) masaya vurdu, 9 insanımız öldü, 30 u da yaralandı". Peeh be Murat bey, yaşlandın mı bunadın mı, nooldu? Bu sebep-sonuç ilişkisini ilkokul çocuğu bile rahatça ve doğruca kurabilir. Ama sen kuramamışın! Len olay olmadan durup dururken mi yumruğunu vurmuş a be hitabet kralım benim? Bu kısım daha çok trajikomik ama aynı zamanda acı...

İnsan birini sevmeyebilir, nefret de edebilir ama lütfen bu kadar alçalmayın yaaaa. Başımıza gelen şu melun saldırının daha 2. gününde saydırmaya başlıyosun. Kötü birşey mi oldu, at hemen hükümete. Kolay olan ve hoşa gidecek olan bu ya! İnanın son 10 yılda azami ölçüde belli bir siyasi kanada kaymamaya, takım tutar gibi bir parti tutmamaya, dedem gibi babam gibi kurusıkı sallamamaya çalıştım. Zaman zaman "amaaan hep aynı kişiler hep aynı şeyler, siyaset memlekete de bana da birşey kazandırmaz" dedim, apolitik olmaya yeltendim. Ama özellikle son 2-3 senede tekrar kaşınmaya başladım. Ahanda bu tipler işte beni kaşıyan, SİNİR eden. Mesela enginar sevmiyosam, bu tipler ve bu tip medya enginarın ne denli kötü-bet-kaka bişey olduğunu defeatle haykırıyorlarsa, gene mesela enflasyonun ve işsizliğin sebebinin enginar olduğunu iddia ediyorlarsa inanın o enginarı arar bayıla bayıla hem de çiğ çiğ yerim, en hasta enginarcı olurum.






Nasıl ki üniversitede top sakalla okula sokulmayanların, onları engelleyenlere az biraz sempatisi olsa bile nefret ettiği; Nasıl ki başka bir üniversitede, Maraş olaylarının yıldönümü diye 3 kere zorla kantinin televizyonu kapatıp (kibarca!) dışarı davet edenlere, yok olmayınca yurtların elektriklerini toptan kesenlere karşı öfke duymasının normal olması gibi...

Yıldım, wallahi yıldım.



(Programın tekrarı 02:15 te adı "Açıkça". Bakın görün...)

Hiç yorum yok:

Bu Blogda Ara