29 Haziran 2010 Salı

MİM

http://lazanyaaa.blogspot.com/2010/06/mim.html 
 Lazanya'dan buraya geldi buradan da başka yerlere gidecek, buyrun benim cevaplarım

1. Hangi işleri yarım bırakırsın yada bıraktığın neler var?

Gereğinden uzun sürecek olan, anlamlandırmakta güçlük çektiğim ama yapmak zorunda olduğum işler. Lazanya gibi temizlik olayında. Bunların ötesinde;  ruh halim değişken olduğundan enerjim düşebiliyor bazen, o zamanlarda desteklenmediğim takdirde neredeyse her türlü işi bırakabilirim. Olayın önemine göre  tekrar başlarım geçince.
 
2. Yakın zamanda kaybettiğin biri var mı?

Hayır yanlız bir süre önce Babaannem kötüleşti, çok korkutmuştu bizi.

3. En ağır bulduğun, sana dokunan bir yemek var mı?



Yakın zamana kadar dokunan pek birşey yoktu. Şimdi reflü var. Yağlı yemekler, kızartmalar, ekşi şeyler DOKANIYOR artıkın  :(


4. Cinsellik ve aşk anlamında unutamadığın biri var mı?

Aşk maalesef. (Blogumda da yazmıştım, öyle bende deli yaralar, izler, hatıralar bırakmış kimse yok, benimkiler genelde duygu esnemeleri cinsindendi.)  Cinsel olarak hayallerimin yakınından bile geçtiğimi düşünmüyorum. Hayal olur mu bu iş demeyin, olur? Hayal edemediğime dokunmanın anlamı da yok.    


5. Çocukken sevdiğin çizgi filmler?



Clementine, Tsubasa,  Uçan Kaz,  He-Man,  Voltron, Yakari,  Kalimero... Düşünüyorum da o dönemdeki neredeyse her çizgi filmi izlemişim, bayıla bayıla hem de. Sayabildiklerin en çok sevdiklrinden...

6. Blogger'a ne zaman kayıt oldun? Kim vesile oldu? Nereden duydun? 


Eski ev arkadaşım acetoyu göstermişti 2 sene önce falan, önce futbol ve spor bloglarına baktım bir süre, tahmin edeceğiniz üzere sıkıldım ve çok enteresan ve güzel başka bloglar olduğunu görüp onları okumaya başladım. Hiç üye olacağımı ve yazacağımı zannetmiyordum. Çevremdeki kişilere ve ritmik seslere takılmam sonucunda yazmak tavsiye edildi.  Yazıyoruz, okuyoruz güzel işte...

7. Çok paran oldu neler yaparsın?




 
Çok acaip harcayabileceğimi hissediyorum, demek istediğim öyle bunalıma falan girmem. Çatır çatır yerim. Tabi yaşamsal gereksinimleri halletmeyi geçiyorum, aileyi de rahat ettiririz, Babamıza en sevdiği ama alamadığı arabayı falan alırız. 
Sadece uzaktan acıyıp, yardım etmediğimiz sokak çocuklarına, evsizlere, yetimlere, güçsüzlere ve yaşlılara otel konforunda evler yaptırır ve idare ettiririm. Adı da "Sevginin Evleri" gibi birşey olur. Kişi en çok doğal olarak yaşamsal eksikleri varsa insan olmaktan uzaklaşır, sevgiyle büyüyen bir akım ortaya çıkarırız belki :) 
Bu arada tabii ki gezebileceğim kadar gezer, görebileceğim kadar çok yer görürüm heralde...


MİMlenenler haydeeeee;

Kırmızı Adam

ayca

Sittirella
 

4 yorum:

Sittirella dedi ki...

Mimledin yani...
Peki, seni mi kıracam :)
Yemeğimi yediğim gibi yazmaya başlıyorum.

)-( Asabi BalıK )-( dedi ki...

Afiyet olsunnn

Kırmızı Adam dedi ki...

MİM denilen şey anketmiş, he mi?

Yazarım tabii, ayıp ettin. :)

KIRMIZI ADAM

)-( Asabi BalıK )-( dedi ki...

Onun gibi birşey işte. Seni daha iyi tanıyalım soruları.

Bu Blogda Ara